Gazze'de Katliam ve Direniş: Gazetecilik İçin Verilen Mücadele

Gazze'de Son Durum: Ateşkes ve Gazetecilerin Kahramanlıkları

İşgalci İsrail’in 7 Ekim tarihinden bu yana sürdürdüğü katliam ve soykırımın ikinci yılı dolayısıyla bir kez daha ateşkese varıldı. Çarşamba gecesi açıklanan ateşkes haberini, Gazze’de bulunan gazetecilerden Saleh Aljafarawi duyurdu. Elektriğin olmadığı bir ortamda sokaklarda bağırarak duyurduğu haber, Gazze şartlarında haberciliğin ne denli zor olduğunu gözler önüne seriyor. Son iki yılda, 250 gazeteci, İsrail ordusu tarafından hedef alınarak, bir kısmı aileleriyle birlikte yaşamını yitirdi.

Hastane, okul ve sivillere yönelik ayrım gözetmeyen korkunç katliamları dünya kamuoyuna aktaran gazeteciler, sadece olaylara tanıklık etmekle kalmadı, aynı zamanda dünya medyasında Siyonist hegemonyaya karşı çıkan bir mücadelenin öncüsü oldu. Küresel medya, bugüne kadar tarafsızlık maskesi arkasına sığınarak, İsrail’in gerçekleştirdiği katliamları gerekçelendirecek bir dil kullandı. Ancak Gazze’deki meslektaşlarının mücadelesine destek veren gazeteciler, bu yanlış bilgilendirmeleri kırmak adına büyük bedeller ödediler.

Gazetecilerin Mücadelesi ve Yeni Yayın Girişimleri

Bu süreçte, Türkiye'deki bir grup gazeteci, Filistin İçin Gazeteci Dayanışması platformunu kurarak Gazze'deki meslektaşlarının sesi olmaya çalıştı. ‘Gazzete’ adını verdikleri bağımsız yayın, ilk sayısını 18 Aralık 2023'te, Gazze’de katledilen gazetecilere ithaf etti. Ancak saldırılar devam etti ve bu yıl 7 Ekim'in yıl dönümünde Gazzete'nin ikinci sayısı, ‘Gazze’de her şeye rağmen direnen gazetecilere’ ithaf edilerek yayınlandı.

Gazzete’nin üçüncü sayısı ise “Gazze gazeteciliğin vicdan sınavıdır” manşetiyle çıktı. Bu sayıda, küresel medyanın İsrail’in katliamlarını meşrulaştırdığını belirten gazeteci Valerie Zink ile yapılan bir röportaja yer verildi. Zink, gazetecilikte tarafsızlık anlayışının yanlış olduğunu ve insani değerlerin öncelikli olması gerektiğini vurguladı. Bu tür görüşler, gazetecilik pratiği üzerine düşünmemiz için önemli bir kaynak oluşturuyor.

Gazete İçindeki Hikayeler ve Gazetecilerin Çabaları

Gazzete’nin üçüncü sayısında yer alan diğer isimler arasında Sumud Filosu’ndaki gazeteciler ve daha önce çeşitli filolara katılanların hikâyeleri de yer aldı. Gazzete, Filistin'deki gerçekleri dünyaya aktarmak için mücadele eden gazetecilerin deneyimlerine, cesaretlerine ve fedakârlıklarına dair önemli bir kaynak sunuyor. Ayrıca, sadece Batı’da değil, Doğu’da da Filistin’in sesi olmaya çalışan medya çalışanlarının maruz kaldığı baskılar da ele alındı.

Lübnan'daki Dayanışma Etkinlikleri

Lübnan Basın Editörleri Sendikası, iki yıldır devam eden soykırıma karşı duyarlılık geliştirmek ve gazetecilere destek olmak amacıyla bir etkinlik düzenledi. Sendika başkanı Joseph El-Kasifi, Gazze’de yaşananların eşi benzeri görülmemiş bir vahşet olduğunu ifade etti. 254 gazetecinin hayatını kaybettiği, 433 gazetecinin yaralandığı ve 48’inin tutuklandığı açıklandı. Bu verilere göre, medya altyapısının da İsrail saldırılarından büyük bir zarar gördüğü belirtildi.

Sonuç

Gazze’de yaşananlar ve oradaki gazetecilerin sergilediği cesaret, dünya basın tarihine geçecek bir mücadele olarak kaydedilecektir. Medya kuruluşları, yaşanan bu olağanüstü dramı belgelerken, insan hakları kuruluşlarının da bu konuda sorumluluk alması beklenmektedir. Barış umudu ve gazetecilerin özgürlüğü adına verilen mücadele, sürdürülebilir bir gelecek inşası açısından kritik bir öneme sahiptir.